Kinyas ve Kayra 23. Basımı yapıldığına bakılırsa sevilen bir kitap olmuş. Aslında okunuyor baya baya hatta bir yerde gözlerimden bir damla yaş bile süzüldü ama sanırım yazarın ironik olarak koyduğu bir sahneydi o. Neyse biraz sürünse de nihayetinde bitti. Bence bu kitabı eğer daha genç olsaydım ve/veya bu kadar kitap okumamış olsaydım daha çok severdim. Hani bazı kitaplar vardır, hangi yaşta olursanız olun, ne kadar kitap okumuş olursanız olun sizi etkiler, sürükler götürür (örn. Bir Narnia serisi - geçen sene okudum ve bayıldım-, bir Harry Potter, Küçük Prens vs.) bu kitap öyle değil. İşte bir varoluşçuluk, nihilism, isyan, vahşet karşımı, egzotik yerlerde (Afrika ve bir kısım Güney Amerika) geçiyor ve kahramanlarımız bana çok ilginç gelmedi. Vahşi kısımlar bir iki sadist/mazohist sahne derseniz çok büyütülecek bir özellikleri yoktu hiçbirisinin. Neyse ilk başlarda "yahu ne ettim de aldım bunu, acaba okumayı bıraksam mı" filan derken sonlara doğru ivme kazandım ve bırakmadım.
In the meantime I have started Doctor Sleep in audio books (and immediately wished that I had purchased the hard copy, it is so far going great causing me to walk every evening).
And I also started to watch Korean Drama Dong Yi and every night I can only complete one episode and fall asleep at the end of the next episode. So far I have managed to watch about halfway through episode 7 and even though I love Han Hyo Joo (and she is adorable) and have a half baked knowlegde about that time of Korean history, and Ji Jin Hee is adorable in all his kingly glory, I still am not connected to it. Very strange since I'm a sageuk freak and usually connect immediately. I simply hope that this will happen in the next disc!
No comments:
Post a Comment