Tuesday, November 26, 2013

Last Cinderella

Aşağıdaki yazının her tarafı spoiler dolu, bilginize.






Bu Japon dizisini sadece diğer bloglarda çok beğenildiği için seçmiştim. Basit ve eğlendirici bir rom com isteğiyle izlemeye başladım. Beklenileni verdi ama öyle derinden etkilemedi beni. Kahramanımız 40 yaşına merdiven dayamış bir kadın kuaförü Sakura (Ryoko Shinohara). İki tane yakın arkadaşı var biri Charlotte figürü diğeri Samantha figürü (Miranda'yı atlamışlar :) ). Neyse bu kadıncağız çalıştığı kuaförde (bir zincir firmanın şubesi) hak ettiği Şube Müdürlüğü'ne bir türlü getirilmemektedir. Bunun nedeni dizide tam açıklanmasa da kendisinin tamamen müşteri memnuniyeti odaklı çalışması, olayın finansal boyutunu fazla dikkate almaması olabilir. Derken şubeye bunun çok yakın bir erkek arkadaşı olan Tachibana (Fujiki Naohito) müdür olarak atanır. Aynı yaşlarda ve aynı hayat tarzında oldukları için güzel anlaşırlar ve hatta komşu olurlar. Neyse bu arada kuaför salonunun devamlı müşterilerinden bir kız Tachibana'ya sağlıksız ve saplatılı bir sevgi duymaktadır ve Sakura ve Tachibana'nın rahat ve eğlenceli iletişimini kıskanır ve üvey kardeşi Hiroto (Miura Haruma)'dan Sakura'yı baştan çıkarmasını ister. Hiroto 24 yaşında pro biker bir genç olup küçükken bu deli üvey kardeşin sırtını kazara yaktığından ve iz bıraktığından dolayı, deli kardeşe karşı kendini sorumlu hissetmekte ve hemen hemen ne derse yapmaktadır.

Tabii bu baştan çıkarma sürecinde Hiroto Sakura'nın güzel ve temiz kalbinden ve iyiliğinden çok etkilenir, iş sahtekarlıktan çıkar ve gerçek aşka dönüşür. Yani Sakura doğursaydı Hiroto kadar çocuğu olacaktı neredeyse ama o da kendini bu yakışıklı (Allah için güzel çocuktu bu aktör) ve sorunlu gence kaptırır. Bu arada Tachibana ile gayet iyi bir ilişkisi vardır ve Tachibana da aslında Sakura'ya aşık olduğunu farketmiştir.
Şimdi Sakura'nın prensi kim olacak? Benim oyum yaş ve uyumdan dolayı Tachibana'ya gitti zira gayet güzel anlaşıyorlar ve birbirlerinin yanında çok rahatlardı. Ancak beklediğim olmadı ve Sakura Hiroto'yu tercih etti ve mutluluğa yelken açtılar.

Bu dizi beni ilk izlediğim (ve genellikle Kimu Taku'nun başrolde olduğu) diziler kadar sarmadı. Hatta bu dizinin son bölümünü izler izlemez hemen bir Long Vacation izleyesim geldi. Her taraf dağınık ve toplanmak için dolapların yapılmasını bekliyor olmasaydı bulup izlerdim bile belki. 

No comments:

Post a Comment